Programa Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Dışişleri Bakanlığı Edirne Temsilcisi Büyükelçi Murat Ahmet Yörük, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu, Prof. Ahmet Hamdi Zafer ve Prof. Dr. Metin Aydoğdu ile akademisyenler, öğrenciler ve Türkiye’de Okuyan Makedonyalı Öğrenciler Birliği’nin temsilcileri katıldı.
Konuşmasında ilk olarak “Genç Liderler Okulu”ndan bahseden Ivanov, “Cumhurbaşkanı seçildiğimde ilk olarak kendime ‘Bir akademisyen olarak siyasette ne işim var?’ diye sordum. Bunun üzerine yapabileceğim şeyin bir okul kurmak olduğunu düşündüm ve ‘Genç Liderler Okulu’nu kurdum. Bu yıl itibariyle okulumuzda 14. nesli yetiştirmiş bulunuyoruz, önümüzdeki yıl 15. neslimizi yetiştireceğiz. Dünyanın her tarafından gelerek bu okulda eğitim alan 550 üzerinde ‘liderlik’ potansiyeli bulunan gence, yönetim pozisyonlarına geldiklerinde ne yapmaları gerektiğiyle ilgili eğitimler verdik. Dünyanın değişik ülkelerinin eski ya da mevcut bakanları, devlet başkanları ve siyasetçileri Liderler Okulumuzda eğitimler verdiler. Türkiye’den de her yıl o okula katılan arkadaşlarımız oluyor. İçinizde bu liderlik okuluna katılmak isteyen varsa şimdiden başvurabilir ve öğrencimiz olabilirsiniz” dedi.
Bu okulun faaliyetleri kapsamında çeşitli ülkelerde seminerler verdiğini dile getiren Ivanov, Balkanlarla ilgili hakikatlerin, yine Balkanlılar tarafından tüm dünyaya yayılması gerektiği inancını taşıdığını, bu yüzden de söz konusu seminerlerde Balkanları anlatma fırsatı bulduğunu ifade etti. “Zira biz tarihte daha çok aşağılanmışız ya da kendimizi küçük görmüşüz. Bu nedenle özellikle gençler özgüvenlerini yüksek tutmalı ve hakikati söyleme konusunda kendilerini cesaretlendirmelidirler ya da kendileriyle ilgili hakikati söyleme konusunda cesur olmalıdırlar. Filozof olanlar bilirler; felsefede gerçek yoktur, ‘gerçeğe inanmak’ olgusu vardır. Çünkü gerçek değişebiliyor ama inanç sabit kalıyor. Dolayısıyla başkalarının bizimle ilgili oluşturduğu, meydana getirdiği inançlar da kalıcı oluyor. Bu yüzden biz, kendimizle ilgili gerçekleri tüm dünyaya kendimiz anlatmalıyız” diyen Ivanov, öğrencilerle bir anekdot paylaştı.
Ivanov, Türkiye’nin de dahil olduğu Güneydoğu Avrupa ülkelerinin katılımıyla Mostar’da gerçekleşen bir toplantıda, katılımcıların Balkanlarla ilgili tanımlamaları kendilerinin değil de, yabancı ülkelerin yaptığı üzerine gerçekleştirdikleri bir konuşma sırasında şunları söylediklerini belirtti: “Balkanlara İtalyanlar ‘Homo-Balkanikus’, Fransızlar ‘Balkanik-Volkanik’, Almanlar ‘Barut Fıçısı’, Türkler ise ‘Bal ve Kan’ derler. Mademki biz, hepimiz Balkanlıyız, o zaman kendimizle ilgili bir tanım bulalım.” Bu konuşma üzerine, “Bir üniversite hocası olarak -5 yaşına kadar insanın konuşmayı öğrendiği ama 50 yaşına kadar dinlemeyi öğrendiğini bilen bir hoca olarak- hep dinledim söylenenleri. En sonunda dedim ki, bilir misiniz nedir Balkan? Balkan bol bol keyfin ve inadın bulunduğu yerdir aslında. Biz Balkanlarda Türkçe ‘keyif’ sözcüğü yerine ‘merak’ sözcüğünü kullanırız. Çok merak ve çok inat. Keyif ve inat birleşince al sana Balkan!” sözlerini dile getirdiğini anlatan Ivanov, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Program, fotoğraf çekimi ile son buldu.
Admin
